Orman Yangını Suçları ve Hukuki Sonuçları: 6831 Sayılı Orman Kanunu Kapsamında Bilinmesi Gerekenler
- Yaz Alibaşoğlu
- 8 Tem
- 2 dakikada okunur
Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte orman yangını riski de ciddi ölçüde artmaktadır. Bu yangınların önemli bir bölümü insan kaynaklı olup, ihmaller veya kasıtlı davranışlarla doğaya ve canlılara telafisi mümkün olmayan zararlar verilmektedir. Türk mevzuatında bu konuda en önemli düzenlemeler 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 110. maddesi kapsamında yer alır. Yazımızda orman yangınına sebep olmanın hukuki boyutunu açıklıyoruz.
1. Taksirle Orman Yangınına Sebebiyet Verme (m.110/3)
Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarla orman yangınına sebep olanlar iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.Ancak şu hâllerde cezada indirim yapılabilir:
Yangının söndürülmesine katkı sağlanması,
Etkilerinin azaltılmasına yönelik çaba gösterilmesi,
Meydana gelen zararın azlığı.
Zararın belirlenmesinde:
Tamamen yanan ağaçların değeri,
Kısmen yanan ağaçlardaki değer kaybı,
Alt orman örtüsü ve humuslu toprak tabakasının zarar görmesi dikkate alınır.
2. Kasten Orman Yakma Suçu (m.110/4-5)
Kasten orman yakan kişi on yıldan az olmamak üzere hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Eğer bu fiil bir örgütün faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilirse: Müebbet hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası verilir.
3. Yangın Nedeniyle Ölüm veya Yaralanma (m.110/son)
Yangın sonucu bir kişinin ölmesi veya yaralanması halinde; ayrıca taksirle öldürme veya kasten öldürme suçundan da cezaya hükmolunur.
4. Yangın Çıkarmasa da Suç Sayılan Davranışlar (m.110/2)
Aşağıdaki fiiller yangına yol açmasa bile suçtur ve fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adli para cezası uygulanır:
Ormanlarda izin verilen yerler dışında ateş yakmak,
Yakılan ateşi söndürmeden alanı terk etmek,
Sönmemiş sigara veya yangına yol açabilecek madde atmak,
Ormanlara 4 km mesafede ya da kanunda belirtilen köy sınırlarında anız veya benzeri örtü yakmak.
Sonuç:
Ormanlar; sadece ağaçlardan ibaret değil, binlerce canlıya ev sahipliği yapan, hava, su ve toprak dengesini koruyan, geleceğimize nefes olan yaşam alanlarıdır. Bu doğal mirasa zarar vermek sadece hukuki değil, vicdani bir sorumluluk doğurur.
6831 sayılı Orman Kanunu, ormanları korumak adına ağır yaptırımlar öngörmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, asıl koruyucu, bilinçli ve sorumluluk sahibi bireylerdir.
Her birey; doğaya saygılı, çevre bilinci yüksek ve hukuki sorumluluklarının farkında bir yaşam anlayışıyla hareket etmelidir.
Eğitimli, duyarlı ve sorumlu bir toplum; ormanları yangından, doğayı felaketten, geleceği belirsizlikten korur.
Comments